Yazı kadar, insanın kendini özgürce ifade edebilme şekli yok bence.Yeri geliyor hoşumuza gidenleri göklere çıkarıyoruz, yeri geliyor yerin dibine sokuyoruz.  Haliyle insanın yazacakları da bitmeyiveriyor.

Genlerindeki okur-yazar oranı yüksekliği nedeniyle, doğuştan okuma- yazma eğilimli olanların sayısı gün geçtikçe artıyor. Hele bir de doğarken; okurum, amma yazma müptelasıyım diyenler var ki onlar için yazı yazmak gerçekten bir aşktır. Başta kitap olmak üzere kalem ve kağıt,  hayatlarında önemli bir yer tutar. Tıpkı çöpçüler kralında ki gazeteci amcanın hemen hemen her olayda ''Bunu da yazacağım gasteye.'' dediği persfektiften bakıp, ne olur ne olmaz diyerek kalemi ve  kağıdı her gittikleri yere yol arkadaşı yaparlar.

İşte biz de bu düsturla yola çıkıp, kendimize yazacak bir han ararken, her girdiğimiz yerde sadece şu kadar yazacaksın,aman birilerinin bam teline dokunmasın, buralar size göre değil kabilinden sözlerle, hâl ve hareketlerle karşılaşınca; zaten kabuğuna sığamayan yazılarımızı da alıp, "kağıt ve kalem özgürdür, özgür kalacak" sloganları ile buralara yelken açtık. Biraz araştırmadan sonra bir biz eksikmişiz yahu diyerek bloglandık.

Vereceğimiz kalıcı rahatsızlıktan dolayı rahatsız olmanız ümidi ile...

E.B