Veysel Karânî hz. leri (k.s), kendisine hırka verildikten sonra Yemen’den Kûfe’ye gitti. Kûfe’ye gittikten sonra çok az kimse onu görebildi. Görenlerden biri Harem bin Hayyan’ dır. 

Harem bin Hayyan (k.s) anlatır: "Üveys’in şefâatinin ne derecede olduğunu bildiren hadîsi işitince, onu görmek istedim. Kûfe’ye gidip, onu aradım. Nihâyet Fırat Nehri kenarında abdest alırken buldum. Daha önce hakkında mâlûmâtım olduğundan onu tanıdım. 


Selâm verdim. Selâmımı aldı. Bana baktı. Musâfaha etmek istedim, elini vermedi.
“Allah sana merhamet eylesin, seni bağışlasın ey Üveys, nasılsın?” dedim. 
Onu o kadar sevmiştim, ona o kadar acımıştım ki ağladım. Çünkü çok zayıftı. O da ağladı ve “Allah sana hayırlı ömür versin, ey Harem bin Hayyan! Nasılsın ey kardeşim! 
Beni sana kim gösterdi?” dedi. İsmimi ve babamın ismini nasıl bildin ve hiç görmeden beni nasıl tanıdın? dedim. 

Her şeyi bilen ve her şeyden haberi olan bana bildirdi. Ruhum senin ruhunu tanıdı. Çünkü müminlerin ruhları birbirlerini tanırlar, birbirlerini görmeseler de...” dedi. ''


Sene 2005, çocukluk arkadaşım Sagopa Kajmer ve Kolera isminde birilerinden bahsediyor ve sürekli onları dinliyordu. Beni de iyi tanıyordu ki, her görüşmemizde dinletir, her zaman dinlemem için tavsiyede bulunurdu. Çünkü hem yetiştiğim ortamdan, hemde düşünce yapımdan dolayı müzik konusunda çok seçici davranırım. 
İlahi dinleyerek uyuyan bir bebekmişim. Elbette şarkıda dinledik ama işte denk gelirse. 
Hal böyle olunca pop, rock, arabesk vb. müzik dallarına neredeyse hiç ilgimiz olmadı :D

2005 den 2007 ye kadar isimlerini pek bilmeden dinledim. 

2007 senesinde, liseden bir arkadaşım seçicilik huyumu bildiği için Sagopa ve Kolera dinle dedi. Müzikle olmayan bağımın tamamen yok olduğu, okumamın ve yazmamın tavan  yaptığı senelerdi. 
Kızcağız tavsiyesine garanti olsun diye  üşenmemiş, Sagopa Kajmer liriklerini bir deftere yazıp ''Sen anca yazıdan anlarsın.'' diyerekten bana hediye etmişti. Ama bende haklıydım arkadaş. O zamanlar bir sürü abidik gubidik adam çıkıyor, en nefret ettiğim konuşma biçimi olan küfür ile esfel-i sâfilînliğe yükseliyor ben rap yapıyorum diye ortalarda dolanıyordu. Okulun tüm öğrencileri bu adamları dinliyor adeta ''Ne güzel küfretti adamın anasına'' der gibi büyük bir zevk alıyorlardı.
Böyle bir ortamda RAP in R sini bile duymak istemiyordum. Taa ki o caanım lirikleri okuyana kadar. 
İlk önce Sagopa Kajmer'i sonra Kolera'yı tanımamı, gözlerim dolarak, defalarca okuduğum lirikleri deftere geçiren o arkadaşa borçluyum. Şimdi ne yapıyor bilemiyorum ama bir gün bu yazımı okursa teşekkür ediyorum. Keşke biraz daha vefalı olaydı. Neyse konumuza dönelim. 




2008 yılının efsane albümü İNZİVA...

Melankolia kategorisini 1 yıl önce tasarlamıştım. Ama İnziva'nın sene-i devriyesine denk getirmek istediğim için nasip olmadı. Çünkü ilk yazımı İnziva hakkında yazmak istedim.
Öncelikle İnziva'mızın 6. yaşı kutlu olsun demek isterim. 
Noktasından, virgülüne kadar bu albüme kimin emeği geçtiyse Allah razı olsun. 

İnziva için fazla söz söylemek haddime değil ama hissettiklerimi yazmak isterim. Baştan sona hüzünlenerek, yer yer ağlayarak, münzeviliğin dibine vurarak dinlediğim bir albümdü. Bu albümü dinledikten sonra, muhasebe ve murakabe duyguları depreşmeyen, bir arayış deryasına dalmayan insan, kendinden şüphe etmeli bence. 

Beşeriz, dertlerimiz ve sevinçlerimiz çok ortakça. Kolera İnziva ile bizi, bize anlatmış.
Yol göstermiş, sorgulatmış ve büyük bir başarı elde etmiş.
Önce yaşamış, sonra bizi uyarmış. Çünkü bir insan الأمر بالمعروف و النهي عن المنكر (Emr-i bil maruf, nehy-i anil münker) 'in gereklerini  yapmadığı halde başkasına uyarıda bulunmaya, tenkit etmeye kalkarsa, o uyarıları doğru yola getirmeye çalıştığı kişinin bir kulağından girdiği gibi öbür kulağından ışık hızıyla çıkar. Ağzını yormuşluğuyla kalır. 

İşte İnziva' nın başarısı buradan geliyor. Yaşanmışlık...
Ben de bu albümde, birçok arkadaş gibi kendi hayatımdan kareler buluyorum. 
Her şey, herkes gözümün önünden geçiyor. Düşündürtüyor...

Kolera...
Sanki yıllardır tanıyor ve dinliyor gibiyim. Çok uzakta olmayan birisi gibi...
Kim bilir, belkide ruhlar aleminde ruhlarımız tanışmıştı.
Her ne kadar büyük zâtların anlayabileceği bir makam olsa da, benim mecazen kullanmayı sevdiğim bir cümle vardır.
Dinlediğim ilk günden bu güne kadar hep hissettiğim cümle :

Ruhum ruhunu tanıdı Kolera !!! 
Ruhum ruhunu tanıdı...

Allah hayrını artırsın.


                                             乇.乃