Firkate yâr olmuş sayfalar
İsyana vuslatı bekler
Göğün kanatlarından düşmüş yürek
Sırılsıklam yanar
Ellerinde çakmış yıldırımlar
Vücuda gelir
Sözleri yağmış
Bulut misali
Suskun
Dik başlı

Kalabalıklar içinde yalnız
Bir şehirdir şimdi
Dağları
Kara zülfün tarar
Göğsüne doğru
Irak diyarlarda kalmış
Ay, sevgilinin yasını tutar

Sonsuz sona adım atar
Sayfalar
İsyana vuslatı bekler

Aşkın zehrini solumuş
Yudum yudum hayat
Ölüm kokusunu çeken
Ta ciğerlerine
Ki sayfalar

Münzevi kalıntılar