Bir ay önce yazmıştım babamın yoğun bakımda olduğunu. 29 Ekim pazar günü babamı kaybettik.
Nasıl bu kadar metanetliyim? 1 aydır Allah bizi hazırladı diyorum. 1 aydır o kadar acı çekiyordu ki en son Allah'ım acılarını dindir, emanetine iki iyiliğin birini ver diye dua eder olmuştuk.
Midesinden delmeleri için izin vermiştik.
Sabah ameliyata alınacaktı ama Rabbim dünyadaki ömrünü tamamlattı. Her şey o kadar ani oldu ki...

Hepsi 3 ay içinde yaşandı ve bitti. 63 senelik ömür öyle hızlı geçti ki...
Babam yaşını asla göstermeyen bir insandı. Ruhu çok gençti. Güzel ve uyumlu giymeyi severdi. Çeşit çeşit kokuları vardı. Her gün güzel kokularından kullanırdı. Saat takmayı çok severdi.
Ondan bana geçti saat takıntısı.
Kitap okumayı çok severdi. Saatlerce, günlerce kitap okurdu. Bir gün onun kadar hızlı okuyabilmeyi hayal ederdim hep.

Şiirler yazardı.Şiirlerindeki mahlası da Lokman'dır.  Alternatif tıpçılar ortada yokken, hangi bitkinin ne gibi yan etkileri var hepsini bilirdi. Bitkilerle tedavi ederdi birçok hastalığı.
Tabi asıl mesleği bambaşkaydı. Türkiye'nin birçok ilinde yaşamış ve hayatının bir dönemi de Suudi Arabistan'da geçmiştir. Bu yüzden Hacı lakabı takılmıştır.

Gördüğü rüyalar genellikle çıkardı. Ön sezileri kuvvetli bir adamdı ve bir o kadar da inatçıydı.
Aksi ve huysuzdu.
En büyük isteği Kuran'a, İslam'a hizmet et kızım olmuştur hep.
Ve bu işten para kazanmamamı söylemiştir.

Hayatımın 26 senesini 30 Ekim günü ikindi vaktinde toprağa gömdüm. Hava buz gibi ve yağmurluydu. İçimde kopan fırtınayı ise ancak bu acıyı yaşayanlar anlar.
Hiç geçmeyen bir ağrı var kalbimde. Kalbimin yarısı yok gibi. Her şey eksik.
Dün aklıma bir şey takıldı, babama sorayım dedim içimden.
Yokluğu geldi aklıma, ciğerimdeki taş daha da ağırlaştı. Akşamları yaşadığım hüznü, garipliği anlatamam. En çok o zaman canı yanıyor insanın. Bir de evin her köşesinden çıkıverecekmiş gibi olması acıyı harlı tutuyor. Onun kıyafetlerini, eşyalarını görmek daha çok koyuyor insana.
Ama hayat böyle. İstediğin kadar yaşa yine de öleceksin. Sevdiklerinin ölümünü de göreceksin. Sen onlardan önce ölmezsen tabi.
Benimle çocukken oyunlar oynayan, sık sık sevdiğini söyleyen, derdimi dinleyen ve bana unutulmaz hayat öğütleri veren babamı çok özlüyorum ve özlemeye devam edeceğim...

''Benim ömrüm yetmezse, şiirlerimi sen toparla ve kitap yaz.'' demişti.
  İnşaAllah bir gün bu isteğini gerçekleştirmek istiyorum.

Şu anki ruh halimi Homayoun Shajarian ne de güzel seslendiriyor...




NOT: BU ZOR GÜNLERİMİN EN BAŞINDAN BERİ BANA DESTEK VEREN HERKESE ÖZELLİKLE ACIMI ANLAYIP PAYLAŞAN RENKLİ TIRTIL VE ASYA'YA ÖZELLİKLE TEŞEKKÜR EDERİM. KIZLAR SİZİN TAVSİYELERİNİZ OLMASA BU KADAR KOLAY TOPARLANAMAZDIM...

                                       

                                           乇.乃