Saat 09:15

Şuan  15 dakika sonra başlayacak olan üniversite bitirme sınavıma girmeyi bekliyorum. Evet yıllardır girmeye uğraştığım, giripte gece gündüz ama genellikle gece ders çalıştığım, beni bazen ağlatan, bazen sinirlendiren, kimi zaman aksiyonu bol bir gün yaşatan, soğukta dişlerimi takırdatan, kimi zaman eğlendiren , gündüz 'bırakıyorum ben bu okulu' dememin akşamında 'karar verdimle' başlayan cümlelerimin, 'okulu bitirip en güzel baltaya sap olacağım' cümleleriyle noktalanmasına neden olan acayip okul hayatımın son Arapça sınavındayım.

Yeterlilik sınavında uğradığım hezimetin akabinde, bu  sınavı geçemezsem veya inşaALLAH geçersem bir baltaya sap olabilecek miyim? İnanın hiçbir fikrim yok.Yıllarca üniversitelerde eğitim görmüş, büyük heveslerle, umutlarla mezun olmuş ama tüm çabalarına rağmen bir arpa boyu yol alamayarak hiçbir yerde iş bulamayan üniversite mezunlarını çok iyi anlıyorum şimdi.

Saat 09:29

Hoca sınav kağıtlarını dağıttı. Besmele çekip annemin ta ilk okulda öğrettiği ''Rabbim!Kolaylaştır. Zorlaştırma. Hayırla tamamla.'' (Amin) duasını Arapça'sından okuyup başlayacağım soruları cevaplamaya.

Saat: 10:05

Sınavdan çıktım. Sorular her zamanki gibi kolayla zor arası bir şeydi. Bende her Arapça sınavında olduğu gibi soruları bu  sınavda da aynı teknikle çözdüm. Nasıl geçtiğine gelince ne iyi ne kötü deyip geçiştiriyorum.
Merdivenlerden inerken pencerenin duvarla bitiştiği yerde ki şu resimli duyuruyu da son sınavımın hatırası olsun diye çektim.






Dışarı çıktığımda ise elime diplomamı almışcasına aptal bir sevinç vardı içimde. Okulu bir yıl daha uzatmaya hiç niyetim yoksa demek...