DİKKAT!!! Bu yazı Lee Min Ho ve The Heirs hakkında ki düşüncelerimi içerir. Aramızda aşırı Minozlar varsa bekledikleri gibi bir yazı olmayabilir. Şimdiden söyleyeyim de bana böyle bir bilgi gelmedi demeyin. :)
Kolay kolay bir dizi hakkında yazı yazmam. Zaten öyle uzun uzadıya diziyi anlatan hatta izlemeden sonunu bile öğrenebileceğiniz yazılardan nefret ederim. Tamam izlediğiniz bir dizi çok güzel olabilir. İzlemek isteyenlere tavsiye edilip, dizi hakkında detaylı bir anlatım yapılabilir ama en heyecanlı yerlerini de o yazıdan öğreneceksek ne anlamı kalır ki izlememizin.
Aşırıya kaçmadan dizi tanıtımında bulunan arkadaşların yazılarını yada bloglarını şiddetle takip etmenizi tavsiye ederim. İzlemeden önce gereksiz yere vakit kaybedip kaybetmeyeceğinizi bence rahatlıkla öğrenebilirsiniz.
Açıkça söylemeliyim ki The Heirs'ı izlemekle ilgili ciddi şüphelerim vardı. Bir kaç tanıtım yazısından ve trailerden sonra izlemeye karar verdim. Her ne kadar esas oğlan Lee Min Ho ve esas kız Park Shin Hye olsalar da diğer oyuncularda başroldeymiş gibi bir performansla karşımıza çıkıyor. Klasik bir konusu varmış gibi dursa da bence diyaloglar ve kişilerin yaşamlarındaki sırlar farklılığı ortaya koyuyor.
Dizinin basit korelasyon tablosu şöyle:
Azıcık spoiler verirken, kendi senaryomu da ekleyim şuralara :) Dizi de en çok esas kızın haline üzüldüm. Lise öğrencisi olmasına rağmen günde 4-5 işte ayrı ayrı çalışıyor. Annesi de, zenginliğinden dolayı 2 hanımlı (Ben biraz daha kibar söylemek istedim. Zira ikisi de gerçek karısı değil.) 2 oğullu , yaşlı bir kodamanın, küçük hanımının evinde hizmetçilik yapıyor. Adamın büyük oğlu, ölen ilk karısından. Küçük oğlu ise şimdiki iki hanımdan, genç olana anne diyor. Senarist annesi gibi göstermeye çalışıyor sanki. Küçük oğlan, Lee Min Ho'nun oynadığı, Kim Tan abisi tarafından Amerika'ya bir nevi sürgüne gönderiliyor. Orada bir eli yağda bir eli balda olan esas oğlanımız Kim Tan için tek bir kural var.O da asla Güney Kore'ye dönmemesi. Çünkü nedenini anlayamadığım bir şekilde abisi ondan nefret ediyor. Sırf nefreti yüzünden kardeşini, babasını ve annesini özlemeye mahkum ediyor. Kim Tan ise, ne yaparsa yapsın abisini herkesten çok seviyor.
Esas kızımız Cha Eun Sang, Park Shin Hye tarafından oynanıyor. Fakir oldukları için annesi hizmetçilik yaparken, kendi de çok yoğun bir şekilde çalışıyor. Bir yandan da liseyi başarıyla bitirme çabasında. O da Amerika'ya ablasına, her ne kadar para götürmek için gitse de, asıl niyeti orada daha iyi imkanlar bulup, daha iyi şartlarda, ablasıyla beraber yaşamak. Fakat Amerika'ya gidince işler değişiyor. Abla parayı aldığı gibi kaçıyor. Cha Eun ise çaresizce, kandırılmışlığıyla ortada kalıyor. Tabi Kim Tan'ın tüm yaşananları görmesi ve ona yardım etmesiyle hayatı tamamen bambaşka bir yola giriyor. Şunu da belirtmeliyim ki Park Shin Hye hangi rol olursa olsun müthiş oyunuyor. Aferin ona. :)
Öte yandan, bence diziye biraz BOF biraz da Secret Garden havası verilmiş. Beklenen itirafın erken gelmesi, sürekli kızın peşinde olması bana bunları hissettirdi.
Gelelim Lee Min Ho ya :))
Rivayete göre Kore de estetik yaptırmak çok doğal karşılanıyor. Hatta ailede estetik ihtiyacı olan bir çocuk varsa, aileler çocuklarını kendi elleriyle estetikçiye götürüyorlar. Bizim kültürde, çok şaşılacak bir şey olmasına karşın onlarda hayati bir ihtiyaç. Hal böyle olunca birçok ünlü estetik harikası bir görünüme kavuşuyor. Tam olarak estetik harikası diyemesem de Lee Min Ho da estetikli ünlüler arasında.
Oynayacağı dizilerin konularına muhakkak baktığım bir kaç sanatçıdan biridir Lee Min Ho. Artık onun mimiklerini kaybetmeye başladığını düşünüyorum.
Gerek resimlerinde gerekse oyunculuğunda bunu rahatlıkla görebiliyorum. Kesinlikle estetikleri yüzünden demiyorum ama bence bir ilgisi var. Belki kendi öyle cool ve olgun görünmeye çalışıyor, belki yaşla alakalı bir şey. ( Henüz 26 yaşında olduğu için bana düşük bir ihtimal gibi geliyor.) Ama eski hali yok. Tabi ki kaliteli bir oyuncu. Sağlam işler yapıyor. Lakin ilk dramalarında ki mimikler yada enerjikliği yeni dramalarında yok gibi.
Yaşı genç olmasına rağmen, şimdiden böyle olursa 30 lu yaşlarının ortalarına ve sonuna doğru görünüşünde baya bir değişikli olacakmış gibi geliyor. Umarım Minozlar, ona her haliyle, her zaman ki gibi sadık kalırlar :)
Şu Resimlere bakınca farkı daha iyi görebilirsiniz. Yaş payını da göz önünde bulunduruyorum ama yine de onun için çok erken.
BOF dizisi...
Faith dizisi. Bu diziye sadece 3 bölüm dayanabildim. LMH'nin değişen mimikleri, suratı, ve aşırı soğukluğu büyük bir nedendi :)
Ve The Heirs...
Ve The Heirs...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder